Tarih Bilimine Giriş Konu Anlatımı
Tarih Bilimine Giriş Konusunun Konu Anlatımının yer aldığı bu yazımızı sonunda Tarih Bilimine Giriş Testlerine, Tarih Bilimine Giriş Ünitesi Soru Cevap bölümünde yer alan sorulara ve daha bir çok bilgiye ulaşabilirsiniz.
Tarihin Tanımı: Geçmişteki olayları yer ve zaman göstererek, neden-sonuç ilişkisi içerisinde, belgelere dayanarak, objektif (nesnel) olarak inceleyen sosyal bir bilimdir.
Tarihin Konusu: İnsan topluluklarının siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel ve dini etkinliklerdir.
Tarih Öğrenmenin Sağladığı Yararlar:
- Geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesini sağlar.
- Toplumların karşılaştıkları sorunlara çözüm bulunmasını kolaylaştırır.
- Milletlerin geleceklerine güvenle bakmalarını sağlar.
- Milletlerin kendi aleyhlerine hazırlanan oyunlara düşmemesini sağlar.
- Vatan ve millet sevgisini artırır.
- Milli birlik ve bütünlük duygusunu geliştirir.
Tarihi Olay: İnsan topluluklarının dini, siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda meydana getirdikleri kısa süreli gelişmelerdir. Olayın başlangıcı, bitişi ve yeri bellidir.
Tarihi Olgu: Tarihi olayların sonucunda ortaya çıkan uzun süreli gelişmelerdir.
- Çanakkale Savaşı tarihi bir olay, savaş ise bir olgudur.
- Malazgirt Savaşı olay, Anadolu’nun Türkleşmesi – olgu,
- Kavimler Göçü – olay, Feodalitenin yaygınlaşması – olgu.
Tarihi Olayların Özellikleri:
- Tarih, geçmişte meydana gelen olayları inceler.
- Olaylar belli bir yer ve zamanda meydana gelmiştir.
- Olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi vardır.
- Olaylar belgelere dayandırılır.
- Tarihi olaylar tekrarlanamaz, deney ve gözlemi yapılamaz.
Tarihi Olaylar İncelenirken Uyulması Gereken Kurallar
- Olaylar, neden-sonuç ilişkisi içerisinde incelenmelidir.
- Olayın geçtiği yer ve zaman belirtilmelidir.
- Olayda rolü olan kişilerin katkılarının doğru olarak değerlendirilebilmesi için olayın geçtiği günün şartları göz önünde bulundurulmalıdır.
- Olayın geçtiği yerde araştırma yapılmalıdır.
- Olaylar objektif olarak değerlendirilmelidir.
Objektifliğin sağlanması için aşağıdaki şartlara uyulmalıdır:
- Olayın üzerinden belli bir süre geçmelidir.
- Olay, meydana geldiği zamanın değer yargıları göz önüne alınarak incelenmeli, günümüzün değer yargıları ile yorumlanmamalıdır.
- İncelenen olay ile ilgili kaynak taraması yapılmalıdır.
Tarihi olayların ve olguların araştırılması ve değerlendirilmesi sırasında izlenmesi gereken yöntemler:
1) Tarama (Kaynak Arama): Olayla ilgili yazılı ve yazısız kaynaklara başvurulur.
* Yazılı Kaynaklar: Kitabeler, şecereler, biyografiler, seyahatnameler, hatıralar, takvimler, dergiler ve gazeteler, mahkeme kayıtları, resmi veya özel mektuplar, fermanlar, paralar, kanunlar,
* Yazısız Kaynaklar: Evler, kaleler, çeşmeler, heykeller, resimler, fotoğraflar, filmler, destanlar, hikaye ve masallar, efsaneler.
2) Tasnif (Sınıflandırma): Tarihsel verilerin(bilgilerin) zamana, yere ve konuya göre bölümlere ayrılarak düzenlenmesine tasnif denir. Belgeler sınıflandırılır.
3) Tahlil (Çözümleme): Elde edilen verilerin kaynak ve bilgi yönünden yeterli olup olmadığının tespitine Tahlil etme denir. Belgeler çözümlenir.
4) Tenkit (Eleştiri): Eldeki bilgilerin doğruluk derecesinin güvenilir kaynaklara göre belirlenmesidir. Belgelerin yanlış olanları ayırt edilir
5) Terkip (Sentez): Kaynaklar sınıflandırma, çözümleme ve eleştiri aşamasından geçtikten sonra çalışmaları birleştirmek, bir araya getirmek ve sonuca gitmek işlemine Terkip, sentez yapma, birleştirme denir.
Tarihin Tasnifi (Sınıflandırılması)
Tarihin araştırılmasında ve öğretiminde kolaylık sağlamak amacıyla tarih zamana, mekana ve konuya göre sınıflandırılır.
a. Zamana Göre Sınıflandırma: Bu tasnifte tarih, kronolojik dilimlere, çağlara bölünmüştür. Örneğin: Tarih öncesi çağlar (Taş çağı, maden çağı), tarih çağları (İlk Çağ, Orta Çağ, Yeni Çağ, Yakın Çağ).
b. Mekana Göre Sınıflandırma: Kıtaların (Asya Tarihi, Avrupa Tarihi vb.) ülkelerin (Türkiye Tarihi, Çin Tarihi vb.) bölgelerin (Ortadoğu Ülkeleri Tarihi, Kafkas Ülkeleri Tarihi vb.) ve şehirlerin tarihi. (İstanbul Tarihi, Ankara Tarihi vb.)
c. Konuya Göre Sınıflandırma: Bu tasnifte toplumların siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal, sanatsal ve dini tarihleri incelenebilir. Siyasi Tarih, Sanat Tarihi, Dinler Tarihi, Hukuk Tarihi vb.
Zaman ve Takvim
Takvimler insanların zaman göstergesi olarak kullandıkları çizelgelerdir. Toplumların ihtiyaçlarından dolayı ortaya çıkmışlardır. İlk takvimi bulan ve kullanan Sümerlerdir. Nil havzasında yaşayan ve tarımla geçinen Mısırlılar Nil Nehri’nin taşması ve ürünlerinin sular altında kalması üzerine astronomi çalışmaları başlamış, bu çalışma da Miladi Takvimin bulunmasını sağlamıştır.
Takvimler hazırlanış esaslarına göre ikiye ayrılır:
Güneş Yılı Esaslı Takvimler: Dünya’nın Güneş etrafında bir defa dönmesi sırasında geçen 365 gün 6 saatlik süreyi kapsar.
Ay Yılı Esaslı Takvimler: Ay’ın Dünya etrafında 12 defa dönmesiyle geçen 354 günlük süreyi kapsar.
Türklerin Tarih Boyunca Kullandıkları Takvimler:
12 Hayvanlı Türk Takvimi: Güneş yılı esaslıdır. Yıllar, sayı yerine hayvan adı ile söylenir. Türklerin kullandıkları ilk takvimdir. Türkler, Hicri Takvime geçinceye kadar kullanmışlardır.
12 Hayvanlı Türk Takvimi’ndeki yıl adları:
- 1. Sıçgan (Sıçan)
- 2. Ud (Sığır)
- 3. Bars (Pars)
- 4. Tavışgan (Tavşan)
- 5. Lu (Ejder)
- 6.Yılan (Yılan)
- 7. Yund (At)
- 8.Koy (Koyun)
- 9.Biçin (Maymun)
- 10. Taguk (Tavuk)
- 11.İt (Köpek)
- 12. Tonguz (Domuz)
Hicri Takvim: Ay yılı esaslıdır. Başlangıç yılı olarak Hicret alınmıştır. Hz. Ömer döneminde ilk defa kullanılmaya başlandı (639). Bugün sadece mübarek gün ve gecelerin belirlenmesinde kullanılıyor.
Celali Takvimi: Güneş yılı esaslıdır. Başlangıç yılı Hicret’tir. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah adına yapılmış ve sadece onun döneminde kullanılmıştır(1079).Yılbaşı 21 Mart’tır.
Rumi Takvim: Güneş yılı esaslıdır. Başlangıç yılı Hicret’tir. Osmanlı Devleti’nde mali işlerde kullanılmak üzere 1739 yılında hazırlanmıştır. Yılbaşı 1 Mart’tır. Miladi Takvimle arasında 584 yıl fark vardır. Bizans takvimine dayanarak yapıldığından Rumi denmiştir.
Miladi Takvim: Güneş yılı esaslıdır. Başlangıç sıfır Hz. İsa’nın doğumu kabul edildiğinden doğum anlamına gelen Milad denilmiştir. Bu takvimi Mısırlılar bulmuş, İyonlular, Yunanlılar geliştirmiş, Romalılar da son şeklini vermiştir.1 Ocak 1926’dan itibaren Türkiye Cumhuriyeti tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
Kapsamlarına Göre Tarih Çeşitleri:
a. Özel Tarih: Bir devletin veya milletin siyasi hayatını, kültür ve uygarlığını inceleyen tarih. Örneğin: Türkiye Tarihi, Osmanlı Tarihi vb.
b. Genel Tarih: Yeryüzünde yaşayan bütün insan topluluklarının siyasi hayatını, kültür ve uygarlıklarını inceleyen tarihlerdir. Örneğin: Dünya Tarihinin Genel Hatları, Büyük Dünya Tarihi vb.
Yazılış Şekillerine Göre Tarih Çeşitleri:
1. Hikayeci (Rivayetçi) Tarih: Tarih yazıcılığının ilk aşaması olan efsanelerle dolu, neden-sonuç ilişkisi üzerinde durmayan masal türündeki tarih şeklidir. Hikayeci tarihin ilk temsilcisi Heredot’tur.
2. Öğretici (PragmatikFaydacı) Tarih: Geçmiş olaylardan ders almak, gelecekteki yolu doğru çizebilmek, okuyucuya ahlaki ve milli duygular aşılayabilmek amacıyla yazılır. Ahlak ve karakterin geliştirilmesi amaçlanır. Önemli olaylar ve kahramanlardan dikkat çekecek şekilde söz edilir duygusaldır. Öğretici tarihin ilk temsilcisi Tukidides’tir. Bu tarzın en önemli eksikliği sadece başarılı olayları ve zaferleri konu edinmiş olmasıdır.19.yüzyıla kadar Avrupa’da bu tür tarih yazımı devam etmiştir.
3. Araştırıcı Tarih: 19. yüzyıldan itibaren gelişmeye başlamış, günümüzde de büyük bir ilerleme sağlanmış tarih tarzıdır. neden-sonuç ilişkisi içerisinde olaylar titizlikle incelenir. Gelecek hakkında yorum ve tahminlerde bulunulur.
Tarihe Yardımcı Bilimler
- Coğrafya: Yer bilimidir. Tarihe, olayların meydana geldiği yerleri belirlemede yardımcı olur.
- Arkeoloji: Kazı bilimidir. Daha çok yazının kullanılmadığı dönemlerin aydınlatılmasında tarihe yardımcı olur.
- Antropoloji: Eski dönemlerde yaşamış insanların ırkî yapılarını inceleyen bilimdir.
- Etnografya: Toplumların örf, âdet ve geleneklerini inceleyen bilim dalıdır.
- Kronoloji: Takvim bilimidir. Tarihe, olayların meydana geldiği zamanı belirlemede yardımcı olur.
- Paleografya: Eski yazıları inceler.
- Epigrafya: Kitabeler bilimidir. Anıt, mezar taşları ve kitabeleri inceler.
- Sosyoloji: İnsan topluluklarının yaşayışlarını, meydana getirdikleri kurumları ve bu kurumların toplumsal yaşama etkilerini inceler.
- Filoloji: Toplumların dillerini inceleyerek tarihe yardımcı olan bilimdir.
- Diplomatik: Her türlü resmi belgeleri, fermanları ve beratları inceleyen bilimdir.
- Nümizmatik (Meskukat):Eski paraları inceler.
- Heraldik: Armalar bilimidir.
- Geneoloji: Şecereler ve soy kütüğü bilimidir.
- Onomatoloji: Yer adlarını inceleyen bilimdir.
- Kimya: Karbon 14 yöntemiyle tarihi buluntuların yaşını belirler.
Türkiye’nin tarih öncesi dönemlerini aydınlatan merkezler: Antalya yakınlarında Karain ve Beldibi mağaraları, Çayönü, Çatalhöyük, Hacılar, Truva, Alişar ve Alacahöyük. Yazının bilinmediği döneme tarih öncesi (Prehistorik) çağlar denir.
Tarih Öncesi Çağlar
Taş Çağları:
1. Eski Taş (Paleolitik) Devri
2.Orta Taş(Mezolitik) Devri
3.Cilalı Taş(Neolitik) Devri
Maden Çağları:
1. TaşBakır (Kalkolitik) Devri
2. Tunç Devri
3. Demir Devri
Tarih Öncesi Devirler
İnsanların yeryüzünde faaliyet göstermeye başlamasından M.Ö. 3000 yıllarında Sümerler tarafından yazının bulunmasına kadar geçen döneme Tarih Öncesi Devirler denir.
Tarih öncesi devirlerle ilgili bilinmesi gereken bazı özellikler şunlardır:
- Tarih öncesi devirlerle ilgili yazılı belgeler olmadığından insan topluluklarının bıraktığı kalıntılar kullanılarak bilgi toplanabilmiştir.
- Tarih öncesi devirler, insanların kullandıkları araç ve gereçlere göre dönemlere ayrılmıştır.
- Tarih öncesi devirlerin başlama ve bitişleri bölgelere göre farklılıklar göstermiştir.
- Tarih öncesi devirler Mısır hariç normal seyrini izlememiştir. Bunun nedeni göçler sonucunda uygarlık alanında ileri toplumların diğer toplulukları etkilemesidir.
* Tarih ya da Tarih Çağları’nın başlama zamanı:
Yazının icadı, Kil tabletler, Yazılı belgelerin bulunması ile, Sümerlerin yazıyı bulması.
* Tarih Öncesi medeniyetler, devirleri aynı anda yaşamamışlardır. Örnek: Mısır medeniyeti Maden devirlerini yaşarken, Anadolu medeniyetleri Cilalıtaş devrini yaşayabiliyordu.
* İki medeniyetin aynı devirleri yaşaması;
1.İhtiyaçların aynı olması ile,
2.Etkileşim (göç, ticaret, savaş) olması ile olabilirdi.
* Tarih Öncesi devirleri aydınlatmada kullanılan tarihe yardımcı en önemli bilim arkeoloji.
* Tarih devirlerini aydınlatmada en önemli yardımcı bilim Paleografya ve Diplomatika.
Farklı mekanlarda ve şartlarda gerçekleştiği için, Tarihin belirli kanun ve kuralları yoktur.
Tarihi olaylar tekrarlanamaz, deney ve gözlem yapılamaz. Bu özelliği ile Fen bilimlerinden ayrılır. Belgelere dayandığı için ve Sebep Sonuç ilişkisi ile araştırma yaptığı için Tarih bir bilimdir.
Tarih öncesi devirleri aydınlatmada kullanılmayan tarihe yardımcı bilimler:
- Paleografya (Eski yazı bilimi)
- Diplomatika (yazışma ve antlaşma)
- Epigrafya (Anıt, kitabe bilimi)
- Nümizmatik (eski paraları inceler)
Tarih öncesi devirlerde toplumlar arası iletişim yolları:
- Ticaret
- Göç
- Savaş
Tarih öncesi devirlerin dünyanın her yerinde aynı anda yaşanmamasının en önemli nedeni: Toplumlar arası iletişimin yavaş olması.
Taş Devirleri
1. Eski Taş Devri (Paleolitik)
- İnsanlık tarihinin en uzun dönemidir.
- Paleolitik Devir’de insanlar; Küçük gruplar halinde avcılık ve toplayıcılıkla hayatlarını devam ettirmişlerdir. Üretim faaliyetleri başlamamıştır.
- Taştan, ağaçtan ve kemikten ilk araç gereçlerin yapımına başlamışlardır.
- Mağaralarda yaşamışlar ve duvarlara çeşitli resimler yapmışlardır.
2. Orta Taş Devri (Mezolitik)
İnsanlar, Eski Taş Devri’nde olduğu gibi hayatlarını avcılık ve toplayıcılıkla sürdürmüşlerdir. Dönemin sonlarına doğru ateş bulunmuştur. (Isınma, pişirme ve aydınlanmada kullanılmıştır.)
- “Mikrolit” adı verilen ve günlük hayatta kullanılan aletler yapmışlardır.
3. Yeni Taş Devri (Neolitik)
Cilalı Taş Devri diye de adlandırılan Neolitik Devirde tarımsal faaliyetler başlamıştır. Bu gelişme sonucunda insanlar;
- Üretici duruma geçmişler, toplayıcılıktan kurtulmuşlardır. (Bu durum mülkiyet, miras ve sınıf farklılaşması gibi gelişmeleri ortaya çıkarmıştır).
- Göçebelikten yerleşik hayata geçmişlerdir.Su kenarlarında ilk kez köyler kurarak toplumsal hayatı başlatmışlardır.
- Ticaret faaliyetlerini başlatmışlardır.
- Hayvanları evcilleştirmişlerdir.
- Keten, kenevir gibi bitkiler yetiştirmişler ve dokumacılık faaliyetlerini başlatmışlardır.
- Yiyecek ve içeceklerini korumak için topraktan kaplar yapmışlardır. Topraktan ev eşyası yapmışlar ve seramikçilik faaliyetlerini başlatmışlardır.
Maden Devirleri
Maden Devirleri Bakır, Tunç ve Demir Devirleri şeklinde üçe ayrılır. Ateşin bulunması madenlerin kullanılmasına ortam hazırlamıştır. Demirin bulunması ve işlenmesi, insanlık tarihinde çok önemli gelişmelere ortam hazırlamıştır.
Demirin yüksek ısıda işlenmesi sanayinin gelişmesine neden olmuştur. Tunç Devri’nde önce şehir devletleri sonra da büyük devletler kurulmuş, Demir Devri’nde ticaret hızlanmış ve toplumların birbirleriyle ilişkileri artmıştır.
Tarihi Çağlar
M.Ö. 3200’lü yıllarda Sümerlerin yazıyı bulmalarıyla başlayıp günümüze kadar devam eden döneme Tarih Çağları denilmiştir.
Tarihin çağlara ayrılmasında önemli sosyal ve ekonomik gelişmeler dikkate alınmıştır.
TARİH ÇAĞLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ
İLKÇAĞ (M.Ö.3200M.S.375) : Yazının icadı ile kavimler göçü arası dönemdir. Çok tanrılı dinler yaygın. Köleci toplum vardır. Tarım ve hayvancılık yapılır.
ORTAÇAĞ (3751453): Merkezi krallıklar yıkılmış, feodalite dönemi başlamıştır. İslamiyet doğmuştur. Avrupa’da karanlık çağ yaşanır. “Skolastik Düşünce” çağa egemen olmuştur.
YENİÇAĞ (14531789): Merkezi krallıklar yeniden güçlenmiştir. Avrupa’da bilimsel gelişmeler hızlanmış. Sömürgecilik artmıştır.
YAKINÇAĞ (1789 ….): Merkezi krallıklar ve çok uluslu imparatorluklar yıkıldı. Milli devletler kuruldu. Demokrasi, eşitlik ve ulusçuluk yayıldı. Liberalizm ve sosyalizm akımları sistemleşmiş, işçi sınıfı ortaya çıkmıştır.