9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 2. Yazılı Soruları ve Cevapları PDF Yazılı 102

Güncel Türk Dili ve Edebiyatı Yazılıları ve Video Çözümleri

9. Sınıf Dersleri 2. Dönemi için 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 2 . Yazılı Soruları ve Cevapları PDF Örnekleri ve video çözümleri aşağıdaki şekildedir. 9. Sınıf Dersleri içerisinde önemli bir krediye sahip olan Türk Dili ve Edebiyatı dersine ait yazılı soruları ve cevapları ile sınava daha iyi bir hazırlık yapabileceksiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 2. Yazılı Soruları Yazılı 102

İYİLİK VAR OLDUKÇA İYİLER ÖLMEZ

Elbette sözcükler boyunca tanıdık Mustafa Kutlu ritmi, ahengi ve estetiği yüzümüze çarpıyor. Ancak zihnimizde bıraktığı tatlar tamamen hayattan, tamamen gerçek. Hep olduğu gibi. Nedir bunlar? Yoksulluk, keder, dürüstlük, makam tutkusu, yardımlaşma, paylaşma, muhabbet, aşk veya aşksızlık, doğa, kentsel dönüşüm, gelenekler, görenekler, âdetler, kaybolan hassasiyetler, zamanın değişimi, ahlakın yitişi… Tüm bunlar onun kaleminin ruhta yarattığı psikolojinin samimi birer taşları. Tekrar değil, ikrar belki.

Kitabın son öyküsü Dörtler Makamı, bu kitabı Kutlu külliyatında şüphesiz çok önemli bir yere koyacaktır. Her ne kadar onun son kitaplarında bu hikmetli, tasavvufî kokuyu alsak da buradaki âdeta zirveye ulaşmadır. Sanki sülûk tamamlanmış, derviş artık hakikatten marifet kapısına ulaşmış gibidir. İşte orada da bir tokadı gelecektir Yaratıcının. Onu da sabırla, merhametle göğüste yumuşatmak gerekir.

1. Yukarıdaki metinde geçen altı çizili kelime ve kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle bulunuz.

2. Yukarıdaki metin bir blogdan alınmıştır. Blog türlerini yazarak bu metnin yer aldığı blog türünü belirtiniz.

 3. Aşağıdaki cümlelerde geçen fiilleri bularak kip ve kişisini söyleyiniz.

Çay kaşığının sesini neden bizden duyamazsın?

Çay kullanımının Türkiye’de uzun bir geçmişinin olması, Türklerin kendi çay kültürlerini yaratıp geliştirmelerini sağlamıştır.

Bugün ise ülkemizde çay, sudan sonra en çok tüketilen içecektir.

Bir daha böyle şeyler söylemeyin.

Onu bir de çay içerken görmelisiniz.

4. Aşağıdaki cümlelerde virgülün kullanılma amaçlarını yazınız.

Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sıcak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.

Uyandı,yüzünü yıkadı, giyindi, işe gitmek için evden çıktı.

Ece, çok sevdiğim dostum, yarın gidiyor.

5. Aşağıdaki cümlelerde geçen çekimli fiillerin altını çizerek bu fiillerin yapılarına göre ne tür fiiller olduğunu yazınız.

* Bir mektubunu aldım ki Beyrut’tan gönderdiğin mektuba cevap alamadığından şikâyet ediyorsun.

* Bi-eyyi-evvel buradan oraya on beş günde bir vapur gidiyor.

* Mektup aldıktan sonra da Suriye’ye uğrayacak vapuru bir hafta beklemek lazım geliyor.

* O cihetle bir mektubun cevabı çaresiz üç haftada alınacak.

* Vali Bey’den bir resmî mektup aldım.

* Kendisine bir cevapçık da yazdık.

* Şimdilik yalnız intihap komisyonuyla uğraşıyorum.

* Sizin yeni mutasarrıflar tuhaf, hele Ârif Bey’e hiç aklım ermedi.

* Galiba Diyojen’in fenerini yakaladınız da adam arıyorsunuz.

* Bilimsiz şiir olmaz ancak bilgi ve sanat şiirde farklı katmanlarda bulunmalıdır.

6. Mektup; hikaye, roman, gezi yazısı ve şiir gibi türlerde bir anlatım tekniği olarak kullanılır.
Aşağıda bu türde yazılmış eserlerden bazıları verilmiştir. Eserlerin hangi yazarlara ait olduğunu yazınız.
Handan …………………………………….
Bir Kadın Düşmanı………………………….
Zindandan Mehmed’e Mektup …………………………………
Romanya Mektupları …………………………………………….

ŞİKÂYETNÂME

“Huzûrlarına gitdüm. Bir cem’ gördüm, hikâyetleri perîşan, ne sâfadan anda eser ü ne sıdkdan anda nişan var.”

“Selam verdüm, rüşvet değüldür deyû almadılar. Hükm gösterdüm, fâidesüzdür deyû mültefit olmadılar. Eğerçi zâhirde sûret-i itâat gösterdiler, ammâ zebân-ı hâl ile cemî-i suâlüme cevab verdiler.

Dedüm: Yâ eyyühe’l-ashâb bu ne fi’l-i hatâ ve çîn-i ebrûdur?

Dediler: Mutasıl âdetimüz bûdur.

Dedüm: Benüm riâyetüm vâcib görmüşler ve bana berât-ı tekaaüd vermişler ki Evkâf’dan hemîşe behre-mend olam ve Pâdişâha ferâğ-ı hâl ile duâ kılam.

Dediler: Ey miskin senün mezâlimüne girmişler ve sana sermâye-i tereddüd vermişler ki müdâm bî-fâide cidâl edesün ve nâ-mubârek yüzler görüb nâ-mülâyim sözler işidesün.

Dedüm: Berâtımun mazmûnı ne içün sûret bulmaz?

Dediler: Zevâiddür husûli mümkin olmaz.

Dedüm: Böyle Evkaf zevâidsüz olur mı?

Dediler: Zarûriyyât-ı Astâneden ziyâde kalursa bizden kalur mı?

Dedüm: Vakıf mâlin ziyâde tasarruf etmek vebâldür?

Dediler: Akçemüzle satun almışuz bize helâldür. Dedüm: Hisâb alsalar bu sülûkinüzün fesâdı bulunur.

Dediler: Bu hisâb kıyâmetde alınur.

Dedüm: Dünyâda dahi hisâb olur, haberin işitmişüz. Dediler: Andan dahi bâkimüz yokdur, kâtibleri râzî etmişüz.

Gördüm ki suâlime cevâbdan gayrı nesne vermezler ve bu berat ile hâcetüm revâ görmezler, nâçâr terk-i mücâdele kıldum ve me’yûs ü mahrûm gûşe-i uzletime çekildüm.”
Fuzûlî

7. Fuzûlî’nin şikâyetçi olduğu durum nedir?

8. Yazarın sorularına, karşı tarafın verdiği cevapları “ adil olma, etik davranma, davranışlarını kontrol etme ” çerçevesinde değerlendiriniz.

9. Fuzûlî bu mektubu yazmakla neyi amaçlamış olabilir? Sizce amacına ulaşmış mıdır?

10. Metinde başka dilden dilimize geçen kelime ve söz kalıplarının fazla kullanılması nasıl açıklanabilir?

 trakademi.com ile Yazılılar Çok Kolay

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2. Dönem 2. Yazılı Cevapları Yazılı 102

1.ikrar: kabul, tasdik, benimseme.
külliyat: 
Bir yazarın bütün eserlerini içeren dizi.
sülûk: Bir yola girme, bir yol tutma.
marifet kapısı: Gönül yolunda en yüce düzeye ulaşma, tanrısal gizlere(sır) erme evresidir.

2. kişisel blog, tematik blog, topluluk blogları, kurumsal blog
Bu yazı tematik blogdan alınmıştır.

3. Çay kaşığının sesini neden bizden duyamazsın? (geniş zaman-ikinci çoğul şahıs)

Çay kullanımının Türkiye’de uzun bir geçmişinin olması, Türklerin kendi çay kültürlerini yaratıp geliştirmelerini sağlamıştır. (öğrenilen geçmiş zaman-üçüncü tekil şahıs)

Bugün ise ülkemizde çay, sudan sonra en çok tüketilen içecektir. (gelecek zaman-üçüncü tekil şahıs)

Bir daha böyle şeyler söylemeyin.(emir kipi-ikinci çoğul şahıs)

Onu bir de çay içerken görmelisiniz.(gereklilik kipi-ikinci çoğul şahıs)

4. a. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur.

Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.

Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur.

5. * Bir mektubunu aldım ki Beyrut’tan gönderdiğin mektuba cevap alamadığından şikâyet ediyorsun.(birleşik fiil)

* Bi-eyyi-evvel buradan oraya on beş günde bir vapur gidiyor.(basit fiil)

* Mektup aldıktan sonra da Suriye’ye uğrayacak vapuru bir hafta beklemek lazım geliyor.( birleşik fiil)

* O cihetle bir mektubun cevabı çaresiz üç haftada alınacak.(türemiş fiil)

* Vali Bey’den bir resmî mektup aldım.(basit fiil)

* Kendisine bir cevapçık da yazdık. (basit fiil)

* Şimdilik yalnız intihap komisyonuyla uğraşıyorum.(basit fiil)

* Sizin yeni mutasarrıflar tuhaf, hele Ârif Bey’e hiç aklım ermedi.(birleşik fiil)

* Galiba Diyojen’in fenerini yakaladınız da adam arıyorsunuz. (basit fiil)

* Bilimsiz şiir olmaz ancak bilgi ve sanat şiirde farklı katmanlarda bulunmalıdır.(türemiş fiil)

6. Handan : Halide Edip Adıvar
Bir Kadın Düşmanı- Reşat Nuri Güntekin
Zindandan Mehmed’e Mektup : Necip Fazıl Kısakürek
Romanya Mektupları: Cenap Şahabettin

7. Kendisine bağlanan maaşı alamadığı için başvuru yapmak için gittiğinde görevlilerin yüzsüzlüklerinden şikâyet etmektedir.

8. Görevliler adaletli değildir ve vatandaşın davranışlarına karşı duyarsız davranmakla kalmayıp bir yüzsüzlük yapmışlardır, üste çıkmaya çalışmışlardır. Devlet ciddiyeti temsil eder, devlet görevlilerinin görev başındayken kendilerine herhangi bir durumunu arz etmeye gelen vatandaşa karşı alaycı ve umursamaz tavırları herhangi bir ahlak ilkesiyle bağdaştırılamaz.

9. Fuzulî mektubunda devlet içindeki kokuşmuşluğu anlatmak istemiş olabilir. Devlet adaletini çalışanları vasıtasıyla gösterir. Burada ise devlet görevlilerinin adaletsizlik yaptıklarını görmekteyiz. Şair maaşını almış mı, almamış mı bilmiyoruz. Ancak şair haksızlığa uğrayanların sesini dile getirmek amacıyla yazmışsa bu mektubunu amacına ulaşmıştır, diyebiliriz.

10. Metindeki Arapça ve Farsça sözcüklerin olması, o dönemde dilimizin o diller ile etkileşim içinde olduğunu göstermektedir. Fuzuli divan şairi olduğu için Arap ve Fars kültüründen de etkilenmiş olması gayet doğaldır.

Bir Cevap Bırakın

E-mail adresiniz yayınlanmamaktadır.