ANLATIM BOZUKLUKLARI
Bir duygu veya düşünceyi dil aracılığı ile ifade ettiğimiz anlam birimine cümle denir. Bu nedenle bir anlatım birimi ve iletişim aracı olarak cümlenin, varlık amacına ulaşabilmesi için kendi içerisinde anlamsal ve yapısal olarak doğru ve eksiksiz ifade edilmesi gerekir. YKS, KPSS, ALES , DGS başta olmak üzere birçok sınavda çözülme oranı düşük olduğundan standart sapması yüksek olan sorulardan olan “Anlatım Bozuklukları” konusuyla ilgili başarıya ulaşmanız için dil bilgisi kurallarına da hakim olmanız gerekmektedir. Bu yazımızda basit bir anlatım kullanarak ve bolca örnekler sunarak anlatım bozukluğu konusu ile ilgili sizlere yardımcı olmaya çalışacağız.
ANLATIM BOZUKLUKLARI
Anlatım bozukluklarını genel olarak “Anlamsal” ve “Yapısal” olarak iki başlıkta incelememiz son derece faydalı olacaktır.
A)ANLAMSAL BOZUKLUKLAR
Gereksiz Sözcük Kullanımı
İyi ve sağlam bir cümlede gereksiz sözcük bulunmaz. Cümlede gereksiz sözcüğün kullanılması, anlatım bozukluğuna yol açar. Cümlede düşüncenin belirtilmesinde belli bir görevi olmayan sözcükler gereksizdir. Bu tür sözcükler, cümleden çıkarılmalıdır. Bunu şöyle yapabiliriz:
Bir sözcük cümleden çıkarıldığında, cümlenin anlam ve anlatımında bir bozulma, daralma olmuyorsa, o sözcük gereksizdir. Çıkarıldığında cümlenin anlamı ve anlatımı bozuluyorsa, o sözcük gereklidir.
- Bundan böyle kredi kartıyla yapılan alışverişlerde artık, şifre kullanılacak.
- Küçük çocuğun törende okuduğu şiir herkesin duygu ve hislerine tercüman olmuştu.
- Belediyeye bu yıl 10-15 civarında otobüs alınacak.
- Annesine dün gece uyurken gördüğü rüyayı anlattı.
- Yaşlılar, yağlı yiyeceklerden çok, sebze ve meyve ağırlıklı yiyecekleri daha fazla tüketmeliler.
- Toplu taşıma araçlarında yer bulamayınca mecburen orada bir gece daha konaklamak zorunda kalmışlar.
- Eğer ilaçlarınızı düzenli kullandığınız taktirde rahatsızlığınız geçecektir.
- Sanki tüm yılın yorgunluğunu üzerinden atmış gibiydi.
- Tatilde kalacağınız otel için mutlaka önceden rezervasyon yaptırın.
- Aracınızın sık sık arızalanmasının nedeni periyodik bakımlarını zamanında yaptırmamış olmanızdandır.
Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması
Yakın anlamlı sözcüklerin veya aralarında çeşitli anlamsal ilgi bulunan sözcüklerin bir arada kullanılması da anlatım bozukluğuna neden olmaktadır.
- Bu şehirde kiralar oldukça pahalıydı. (yüksekti)
- Onun, yoksul çocukların okutulması için yaptığı insanüstü gayret takdir edildi. (gösterdiği)
- Ormanda yetişen bir çam fidanını salonunuzdaki saksıya ekemezsiniz. (dikemezsiniz)
- Bu yıl ülkemize inanılmaz çoğunlukta turist geldi. (çoklukta)
- Yıl boyunca derslerine düzenli ve disiplinli çalışması sınavı kazanmasına yol açtı. (kazanmasını sağladı)
- Hızlı kentleşme şehrimizin kötü bir görünüm kazanmasını sağladı. (kazanmasına neden oldu)
- Davette konuklara ikram edilen yemeğin tadı oldukça lezzetliydi. (güzeldi)
- O açıkgöz biridir, nabza göre şerbet dağıtmasını bilir. (vermesini)
- Kentin soğuk, nemli ve kirli havası astım hastalarının sayısının artmasına katkıda bulunuyor. (neden oluyor)
- Okuldan mezun olduğu 16 Haziran 2000 yılından beri aynı şirkette çalışıyormuş.
Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması (Söz Dizimi Hatası)
Cümledeki sözcüklerin yerinde kullanılmaması, söylenmek istenenin karşıtı bir anlamın ortaya çıkmasına ya da cümlede anlam karmaşasına neden olabilir. Bu durum da anlatımda açıklık ilkesine aykırıdır.
- Vakit buldukça ameliyat olan kardeşimi ziyaret ederdim.
- Doğrusu: Ameliyat olan kardeşimi vakit buldukça ziyaret ederdim
- Davetiyesiz düğün salonuna girmek isteyenler içeri alınmadılar.
- Doğrusu: Düğün salonuna davetiyesiz girmek isteyenler içeri alınmadı.
- Fuat çok iyi futbolcu; ama fazla topla oynuyor.
- Doğrusu: Fuat çok iyi futbolcu; ama topla fazla oynuyor.
- Okulumuzdan burs kazanan öğrenciler, ücretsiz
üniversite sınavına hazırlanacaklar.
- Doğrusu: Okulumuzdan burs kalan öğrenciler
- Kitap fuarları sayesinde okurlar, yazarlarla daha çok
tanışıyorlar.
- Doğrusu: Kitap fuarları sayesinde okurlar, daha çok yazarla tanışıyorlar.
- Çok sınıfta duran öğrencilerin elbette canı sıkılır.
- Doğrusu: Sınıfta çok duran öğrencileri elbette canı sıkılır.
- Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üç üniversiteli genç temsil edecek.
- Doğrusu: Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üniversieli üç genç temsil edecek.
- Bu ödevlerimi yapamazsam çok başım ağrıyacak.
- Doğrusu: Bu ödevlerimi yapamazsam başım çok ağrıyacak
Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması
Anlamca aynı doğrultuda olmayan sözcüklerin aynı cümle içerisinde
- Eminim bizimle gelmediğine çoktan pişman olmuştur sanırım.
- Kesinlikle bayramda torunlarım buraya gelebilir.
- Önce çevreye ayrıntılı bir biçimde göz atacak, sonra da çadırlarımızı kuracaktık.
- Zavallı adam, tarlayı güç bela sürüvermişti.
- Küçük çocuk merdivenleri yavaş yavaş çıkıverdi.
- Belki onun da gelmemesinin bir nedeni vardır mutlaka.
- Beni kesinlikle gördüğünü sanıyorum.
- Bu iş tam olarak bitti sayılır.
- Bu konuda anlatılanlar hiç kuşkusuz doğru olmalıdır.
- Bundan tam on yedi yıl kadar önce de böyle bir olay
Mantık ve Sıralama Yanlışlığı
Cümlede verilen kavramların önem sırasının karıştırılması ya da cümlenin mantık açısından yanlış oluşturulması sonucunda ortaya çıkan anlatım bozukluklarıdır.
- Bu yazıyı değil okumak, anlamak bile imkânsız.
- Doğrusu: Bu yazıyı değil anlamak, okumak bile imkansız.
- Şirket müdürünün teklifi genel kurulda yediye karşı dört oyla kabul edildi.
- Doğrusu:Şirket müdürünün teklifi genel kurulda dörde karşı yedi oyla kabul edildi.
- Türü bilinmeyen mantarların yenmesi durumunda ölebilir hatta zehirlenebilirsiniz.
- Doğrusu:Türü bilinmeyen mantarların yenmesi durumunda zehirlene bilir hatta öyle bilirsiniz.
- Her zamanki gibi oynarsanız değil rakip kaleye gitmeyi, gol bile atamazsınız.
- Doğrusu: Her zamanki gibi oynarsanız değil gol atmayı rakip kaleye bile gidemezsiniz.
- Hükümet, meclis üye tam sayısının bir fazlasıyla güvenoyu alabilir.
- Doğrusu:Hükümet meclis ve tam sayısının salt çoğunluğuyla güvenoyu alabilir.
- Alanında ilk kez düzenlenen turnuvaya katılım rekor düzeydeydi.
- Bu cümlede mantık hatası yapılmıştır ilk kez düzenlenen bir turnuvada rekordan söz edilemez.
Anlam Belirsizliği
Kişi eklerinin yanlış kullanımı, noktalama eksikleri gibi durumlar cümlede açıklık ilkesini ihlal ettiği için anlam belirsizliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğuna neden olabilmektedir.
Bu sonucu aldığına kimse inanamamıştı, (senin /onun)
- Makarnayı kardeşinden daha çok severdi.
- Anneler hiç üzülür mü?
- Genç (,) müdür yardımcısının odasına doğru gidiyor.
B) YAPISAL BOZUKLUKLAR
Özne – Yüklem Uyumsuzluğu
A) Tekillik – Çoğulluk Bakımından
- Öznenin tekil olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur.
- Bahçıvan, uzayan çimleri kesiyor (doğru)
- Rüzgâr, şiddetini giderek artıracak (doğru)
- Öznenin insandan oluştuğu ve çoğul olduğu cümlelerde, yüklem tekil ya da çoğul olabilir.
- Öğrenciler, bahçede toplandı (doğru)
- Öğrenciler, bahçede toplandılar. (doğru)
- Öznenin insan dışında bir varlıktan oluştuğu ve çoğul olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur.
- Ağaçlar, baharda çiçek açar. (doğru)
- Ağaçlar, baharda çiçek açarlar. (yanlış)
- Kuşlar, ağaç dallarında ötüşüyor.(doğru)
- Kuşlar, ağaç dallarında ötüşüyorlar.(yanlış)
- Öznenin çoğul eki almadığı ama anlamca çoğul olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur.
- Herkes, bu olayı konuşuyor (doğru)
- Herkes, bu olayı konuşuyorlar. (yanlış)
- Turistlerin çoğu burayı tercih ediyor.(doğru)
- Turistlerinçoğuburayıtercihediyorlar (yanlış)
B) Kişi Bakımından
- Özne grubunda; birinci kişinin (ben – biz) yanında, ikinci (sen – siz) veya üçüncü kişi (o – onlar) varsa yüklem, birinci çoğul kişi (biz) olur.
- Bu küçük odada sen ve ben, kalacağız. (doğru)
- Bu küçük odada sen ve ben, kalacağım, (yanlış)
- Biz ve sen, yarınki fuarda görevliyiz. (doğru)
- Biz ve sen, yarınki fuarda görevlisin. (yanlış)
- Siz de ben de bu toplantıya katılacağız. (doğru)
- Siz de ben de bu toplantıya katılacağım. (yanlış)
- Arkadakiler ve o, sıraya girsin.(doğru)
- Arkadakiler ve o, sıraya girsinler(doğru)
- Özne grubunda ikinci kişinin (sen – siz) yanında, üçüncü kişi (o – onlar) varsa yüklem, ikinci çoğul kişi (siz) olur.
- Sen ve arkadasın, nereye kayboldu?
- Misafirler ve sen, bizde kalırsınız.
- Misafirler ve sen, bizde kalırsın.
- Özne grubunda birden çok üçüncü kişi (o – onlar) varsa yüklem, üçüncü tekil (o) veya üçüncü çoğul kişi (onlar) olur.
- Emre ve Erdal, seni bekliyor.(doğru)
- Emre ve Erdal, seni bekliyorlar. (doğru)
- Arkadakiler ve o, sıraya girsin.(doğru)
- Arkadakiler ve o, sıraya girsinler.(doğru)
C) Olumluluk-Olumsuzluk Bakımından
- “Hiç” sözcüğünün anlamını içeren sözcükler özne olduğunda yüklem olumsuz olur.
- Beni kimse aramadı.
- Bizimle hiç kimse ilgilenmedi.
- Herkes verilen programı uyguluyor, aksatmıyordu.
Öge Eksikliği
Öge eksikliğine bağlı anlatım bozuklukları çoğunlukla sıralı veya bağlı cümlelerde karşımıza çıkmaktadır. Birden fazla yargının bulunduğu bu cümlelerde yargıların ortaklaşa kullandığı çeşitli ögeler olabildiği gibi her cümlenin ayrı ayrı kullanması gereken ögeler de var olabilir. Bir cümleye ait bir ögenin başka bir cümle için de kullanılması zaman zaman anlatım bozukluğuna neden olur.
A) Özne Eksikliği
- Kitabın baskısı tamamlandı ve (kitap) önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak.
- Burada uçakların bakımları yapılır, (uçaklar) bir sonraki sefere hazır hale getirilir.
B) Nesne Eksikliği
- İhtiyar, bahçesindeki çiçeklere özen gösterir, (onları) her gün sulardı.
- Öykülerinde yaşadığı çevreyi yansıtan yazar, (öykülerini) günlük konuşma diliyle kaleme alıyor.
C Dolaylı Tümleç Eksikliği
- Dedem bizi hiç kırmaz, her istediğimizde (bize) seve seve nasal anlatırdı.
- Alçılı ayağıyla otobüslere binip (otobüslerden) inmek çok zor oluyordu.
D Zarf Tümleci Ekşikliği
- Yolda arkadaşlarına rastlamış, (onlarla) ayaküstü sohbet etme fırsatı yakalamıştı.
- Çocuklarına çok düşkündü, (onlarla) her zaman yakından ilgienirdi.
Yüklem, Ek Eylem, Eylemsi Eksikliği
A) Yüklem Eksikliği
- Kardeşim hafta sonu İstanbul’a geleceğini (söyledi) ve kendisini otogarda karşılamamı istedi.
- Kendisi uçak yolculuğunu çok (severdi) ; otobüs yolculuğunu ise hiç sevmezdi.
B) Ek Eylem Eksikliği
- Yeni yapılan yol eskisine göre hem kısa (kısaydı) hem de virajlı değildi.
- Kiraladıkları ev oldukça büyük (büyüktü); şehir merkezine yakın sayılmazdı.
C) Yardımcı Eylem Eksikliği
- Mahkeme, suçlamaların tutarsız (olduğu) ve doğru olmadığı sonucuna vardı.
- Program hakkındaki düşüncelerinizi telefon (ederek) veya faks çekerek bizlere iletebilirsiniz.
Tamlama Yanlışlıkları
A) Tamlayanla Tamlanan Uyuşmazlığı
- Okuduğum bazı eserleri biçimsel (yönden) ve içerik yönünden çok başarılı buldum.
- Ülkemizin kimi bölgelerinde hem karasal (iklim) hem Akdeniz iklimi görülür.
B) Tamlayan Eksikliği
- Çevresindeki insanlarla yakınlık kurar, çoğu kez (onların) sevinç ve kederlerine ortak olurdu.
- Anne ve babalar çocuklarıyla yakından ilgilenmeli, sık sık öğretmenlerine (onların) durumunu sormalıdır.
Ek Yanlışlıkları
A) Tamlayan Ekinin Fazlalığı
- Trafiğe çıkamayacak derecede eskimiş arabaların, vakit kaybetmeden hurdaya çıkarılmalıdır.
- Doğrusu: trafiğe çıkamayacak derecede eskimiş arabalar, vakit kaybetmeden hurdaya çıkarılmalıdır.
B) Tamlayan Ekinin Eksikliği
- Bir yazar, yapıtını okurların beklentisi doğrultusunda kaleme alması doğru değildir.
- Doğrusu: Bir yazarın, yapıtını okurların beklentisi doğrultusunda kalemi alması doğru değildir.
C) Diğer Ek Yanlışlıkları
- Okullarda yapılacak etkinliklerle öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırılacağı hedefleniyor.
- Doğrusu: Okullarda yapılacak etkinliklerle öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırılması hedefleniyor.
- İşe başladığı ilk gün birçok sorunlarla karşılaşmış.
- Doğrusu: İşe başladığı ilk gün bir çok sorunla karşılaşmış.
- Buradaki yapılacak konutların hepsinde birinci sınıf malzeme kullanılacak.
- Doğrusu: Burada yapılacak konutların hepsinde birinci sınıf malzeme kullanılacak.
- Gençlerin çeşitli spor dallarına ilgilenmelerini yararlı buluyorum.
Çatı Uyuşmazlığı
- Toplanan çöpler, geri dönüşüm işleminden geçirilerek tekrar kullanılabilir hale getirebilirsiniz. (getirilebilir)
- Dağın zirvesine çıktıkça (çıkıldıkça) burada sıcaklığın hızla düştüğü hissedilir.