Bakan Soylu: Baştan beri güvenlik sorunu yaşanmadı
İçişleri, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği, Ulaştırma ve Altyapı bakanları Adıyaman Afet Koordinasyon Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Soylu, konuşmasında 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından güvenlik sorunu yaşanmadığını ifade etti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu AFAD’ın Adıyaman Afet Koordinasyon Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Üç bakan, 18’inci gününü geride bırakan depremlerle ilgili gelinen son durumu aktardı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuşmasından satır başları:
“Dünyada hiçbir ülke, üst üste yaşanan 5 yıkıcı depremin altından kalkabilecek kabiliyette değildir.
Elbette ki hüzünlüyüz. Hatıralarımız, şehirlerimiz, evlerimiz yıkıldı; sevdiklerimizi, canlarımızı, insanlarımızı kaybettik. Ama biz Müslümanız. Biz inanıyoruz ki ne bir saniye ileri, ne bir saniye geri…
İnsanın hayatının takdir edildiği andan bir saniye ileri getirebilme kabiliyeti hiç kimsede yoktur. Ama burada yapmamız gereken hep birlikte umudumuzu hep birlikte geleceğe güçlü bir şekilde ayakta tutmak durumundayız.
Altyapı konusunda diğer illere nazaran ciddi toparlanma söz konusu. Adıyaman’da bugün su, doğalgaz, elektrik açısından. Güvenlik açısından da ilk baştan itibaren bir sorun yaşanmamış ve devletimiz bir asayiş olayı gerçekleşmemesi için ortaya irade koymuştur.
Konteyner şehirlerinin hazırlanması konusunda planlamayı birlikte gerçekleştirdik. Köylerimizden illerimize kadar nasıl hızlı adımları atabilirizi değerlendirdik. Çadır kentlerde yaşayan vatandaşlarımızın daha iyi bir yaşam alanı oluşması için değerlendirmelerde bulunuyoruz.
Vatandaşımıza her noktada ulaşmaya çalışıyoruz. 6.4 depreminin ardından vatandaşlarımız büyük korku içerisinde çadır talebinde bulunuyorlar. Biz de çadır ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Biz bugüne kadar selde, afette birlikte olduk. İşimizi tamamlamadık çıkmadık. Elbette ki hüzünlüyüz, hatıralarımız şehirlerimiz yıkıldı, sevdiklerimizi kaybettik.
İnsanın hayatının takdir edildiği andan bir saniye geri getirme kabiliyeti kimsede yoktur. Burada yapmamız gereken; umudumuzu geleceğe yönelik ayakta tutmak zorundayız. Hayatımızda ilkleri birlikte görüyoruz. Bir yerde 10 bin hemşehrimizin aynı mezarlıkta defnedildiği, bundan 30 yıl sonra bir dedenin torununa anlatırken, bu afetin o çocukta da travma yaşayabileceğini unutmamamız lazım.