Cinaslı Kafiye
Cinaslı Kafiye Nedir? Cinaslı Kafiyenin Özellikleri Nelerdir? Cinaslı Kafiye Örnekleri Hakkında Bilgi
Cinaslı Kafiye Nedir : Yazılış ve söylenişleri aynı, anlamları farklı olan sözün veya sözcüğün birarada kullanılmasından oluşan kafiye türüdür.
♦ Cinas, ses bakımından birbirine benzeyen, fakat anlam bakımından benzemeyen sözcük ya da sözcük kümeleriyle yapıldığı için, bunlar kafiye olarak da kullanılmıştır. İşte bu şekildeki kafiyelere “cinaslı kafiye” adı verilmektedir.
♦ Cinaslar tek basit kelimeler ile yapılabildiği gibi, yazılış birliğinden dolayı tunç kafiye şeklinde veya birleşik kelimelerle de kurulabilir. Hatta kelime gruplarıyla da –özellikle manilerde – cinaslar yapıldığı olur.
♦ Cinaslı kafiye, Halk edebiyatında çok kullanılmıştır. O kadar ki, sanatçısı bilinmeyen (anonim) ortak halk edebiyatında cinaslı mani (kesik mani) diye bir tür dahi oluşmuştur.
Cinaslı Kafiye
Türk edebiyatının her alanında sıkça kullanılan bu kafiye türü zengin uyak benzeri bir uyak çeşitidir. Cinaslı uyak, anlamları tamamen farklı ama aynı sesleri içeren sözcüklerin dize sonlarında uyak olarak kullanıldığı bir kafiye türüdür Türk edebiyatında önemli bir yeri olan cinaslı uyak, özellikle halk şiirimizde sıkça kullanılır. Yer yer divan edebiyatında da karşımıza çıkmaktadır. Cinaslı kelime, kafiye uyumunu arttırdığı için şiirin akıcılığına ve estetiğine katkı sağlar.
Dize sonlarında anlamları farklı, sesleri aynı ( sesteş sözcükler ya da eşsesli sözcükler ) sözcükler, cinaslı uyak (cinaslı kafiye) oluşturur. Aynı zamanda söz sanatlarında cinas sanatı diye bir edebi sanat vardır. Bu teknikte, kafiye kelimeleri arasına cinaslı bir kelime yerleştirilir ve bu kelimenin son hecesindeki ses, kafiye kelimelerinin son hecesindeki sese uyarlanır. Böylece, cinaslı kelime ve kafiye kelimesi arasındaki benzerlik, kafiye uyumunu arttırır ve şiirin sesi daha hoş bir hale gelir.
Nazlı yâre selâm saldım almamış
Almazsa gam değil almayıversin
Sevdiği Kemter’den vazgeçti ise
Bergüzâr verdiğim almayı versin.
Son dizedeki alma, meyve olan elmadır. “almayıversin” diyerek cinas sanatı oluşturmuştur. Aynı zamanda da cinaslı uyak vardır. Cinaslı olan sözcüklerden bir tanesi “iki sözcüğün” birleşmesiyle oluştuğu için bu tür cinaslara “ayrık cinas” adı verilir.
Bak şu garip bülbüle
Zemheride yaz arar
Cihanda bir yar sevdim
Ya faydadır ya zarar
Bu dörtlükte ikinci ve dördüncü dizedeki “yaz arar” ve “ya zarar” sözcükleri farklı yazılsa da sesleri birebir aynı ancak anlamları farklı olduğu için cinaslı uyak örneği oluşturmuştur.
Gayet çoktur değil benim yaram az
Bana yardan gayrı cerrah yaramaz
Gevheri‘nin şiirinden alınmış bu dizelerde “yaram az” ve “yaramaz” sözcükleri, şiiri seslendirirken birebir aynı seslerden oluşmasına rağmen anlamları farklı olduğu için cinaslı kafiye olarak kabul edilmektedir. Yine aynı şiirden şu dizelerle devam edelim:
Ben âşıkım el göğüste yüz yerde
Gel efendim del sînemi yüz yerde
Bu dizelerde ilk dizedeki “yüz yerde” surat anlamında kullanılmış, ikinci dizede ise “deri yüzmek” anlamında kullanıldığı için cinaslı uyak meydana gelmiştir. Sözcüklerin ayrı bitişik yazılması bakımından her ikisi de birebir aynı olduğu için bu tür cinaslara da “tam cinas” denilmektedir.
Şiirin devamında şair şöyle bir cinaslı uyağa yer vermiştir:
Gevherî der benim yârim sanemdir
İki gözüm çaylar kurusa nemdir
Birinci dizede “sandemdir” yani puttur anlamında kullanılmış iken ikinci dizede önceki sözcükteki “-sa” koşul eki ile sonraki sözcük birleşerek “-sa nemdir” unsuru oluşturularak önceki dize ile cinaslı uyak yapılmıştır.
Her nefeste işledim ben bir günah
Bir günah için demedim ben bir gün ah
Yukarıdaki dizelerde ise “günah” sözcüğü ile “gün ah” sözcükleri cinas oluşturmuş ve şiire ahenk katılmıştır.
Bülbül konar bu dala
Olmuşum yâr delisi
Bana derler budala
Bu dizelerde ise aptal anlamındaki budala sözcüğü ve bu dala sözcükleri kullanılarak daha etkili bir söyleyiş yartılmıştır.
Diğer cinas örnekleri aşağıda altı çizili ve kalın olarak işaretlenmiştir.
Niçin kondun a bülbül
Kapımdaki asmaya
Ben yârimden ayrılmam
Götürseler asmaya
Bülbül evler güle naz
Girdim bir dost bağına
Ağlayan çok gülen az
Bürümüş ter sinemi
Felek çarkın kırılsın
Her işin tersine mi
Madem çoban değildin
Arkandaki sürü ne
Beni yârdan ayıran
Sürüm sürüm sürüne
Bilmem ki yaz mı gelmiş
Niçin açmış gül erken
Aklımı kayıp ettim
Nazlı yarim gülerken
Haylıca vakit oldu
Ben bu derde yanalı
Binme namert atına
Ya mıh düşer ya nalı
Yatma a kız yüz üstü
Ak gerdanlar nem alır
Ben felek soygunuyum
Hırsız gelse nem alır
- Uyak (Kafiye) Türleri
- Türk Edebiyatında Kafiye ve Redif Tartışmaları
- Asonans
- Nakarat ve Kavuştak Nedir Anlamı
- Ahenk, Vezin ve Ritim
- Örüşük Uyak
- Redif
- Yarım Uyak
- Tam Uyak
- Zengin Uyak
- Cinaslı Uyak (Kafiye)
- Tunç Uyak
- Düz Uyak
- Çarpraz Uyak
- Sarmal Uyak