Deyiş Nedir? Deyiş Özellikleri ve Deyiş Örnekleri

Deyiş Nedir : Alevi-Bektaşî halk ozanlarının bağlama eşliğinde söyledikleri tasavvufi şiirlerdir. Nefes ve İlahi’nin Alevi-Bektaşî edebiyatındaki karşılığıdır.

Deyiş Edebiyat Terimi Olarak Deyiş Nedir:

Türk halk edebiyatında hece vezniyle söylenen şiirler. Türkü, destan, koçaklama, güzelleme, taşlama, nefes, koşma, tekerleme türlerinin hepsine deyiş adı verilir. “Deme” sözcüğü de kullanılır. ”Deme” daha çok Alevî şairlerin tarikatlarıyla ilgili konuları işleyen şiirlerine kendilerince verilen ad.

Deyiş Müzik-Dans Terimi Olarak Deyiş Nedir:

Halk edebiyatında şiir, halk türküsü ya da bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattığı, ifade.

Türk Dil Kurumu’na göre Deyiş  kelimesinin anlamı:

BİLİM VE SANAT TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü – 1981
deyiş
Türkçe: üslup, stil, İngilizce: style, Fransızca: style, Almanca: Stil
Sinema/TV. Bir sinemacının, televizyoncunun kendine özgü anlatım yollarının, kişisel tutum, görüş ve duyuşunun oluşturduğu özellik.

Yazın Terimleri Sözlüğü – 1974
deyiş
Fransızca: poésie
Deyiş, türkü söyleme, koşuk söyleme; çoğunlukla, halk türküsü, halk koşuğu; Alevî -Bektaşîlerce yüksek anlamlı koşuk. Eskiden de kullanılmıştır: Hem men çağır içermin hem men teyiş bilürmen (Mevlâna Celâlüddin-i Rumî)

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü – 1981
deyiş
Türkçe: beyan, İngilizce: expression
Bir anlam taşıyan sözlü ya da yazılı bildirim.

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü – 1948
deyiş
bk. şiir.

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü – 1948
deyiş
bk. şiir

Deme, deyiş sözcüğünün Türkçe sözlükteki anlamları şöyle:
1. Deme, söyleme işi: “Peki deyişleri de akılları yattığı için değil, korkuları ağır bastığı için oldu.” -T. Buğra.

2. Söyleme biçimi, anlatım biçimi, üslup.

3. Bir kimsenin bir konuyla ilgili anlattıkları, ifade.

4. ed. Halk şiiri, halk türküsü: “Karacaoğlan’ı okudukça deyişin önemini daha iyi anlarız.” -N. Ataç.

5. müz. Semahla birlikte yalnızca bağlama eşliğinde ağır tempoda söylenen bir tür beste.

Halk edebiyatının “tasavvufi halk edebiyatı” ya da “tekke edebiyatı” denilen türü 12’nci yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Ama Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en büyük şairi Yunus Emre’dir. Anadolu’da 19. yüzyıla değin çeşitli tarikatlarla gelişen bu edebiyat geleneğinin sürmesinde en önemli rolü Alevi-Bektaşi ve Melami-Hamzavi şairler oynadı.

Tekke edebiyatı şairleri, yalın bir dille, hece ölçüsüyle ya da aruzun heceye yakın yalın kalıplarıyla şiirler yazdılar. Tekke şiirinin genel adı, özel bestelerle okunan ve tarikatlara göre değişik isimlerle anılan ilahilerdi. Nazım birimi dörtlüktür; ama gazel biçimde yazılmış ilahiler de vardır. Bu edebiyatın düzyazı biçimini ise evliya menkıbeleri, efsaneler, masallar, fıkralar ve tarikat büyüklerinin yaşamlarını konu alan yapıtlar oluşturur.

Genelde 8’li hece ölçüsü ile 4+4 kalıbıyla yazılır. Telmih, tenasüp, tezat, mübalağa gibi sanatlar sıkça kullanılır. Masiva yani Allah dışındakileri önemsememe söz konusudur. İlahilerin mevlidlerde bir ezgi ile söylenmesinin sebebi; hece ölçüsü, kafiye şeması ve ahenk unsurlarıdır.

Deyiş Nazım Biçimi Özellikleri:

  • Alevi-Bektaşî halk ozanlarına ait, özel bir ezgi ile bağlama eşliğinde, genellikle semah törenleri sırasında söylenen şiirlerdir.
  • Bu şiirler Alevî cemlerinde, cem törenleri sırasında sazla terennüm edilir.
  • Hecenin 8’li ölçüsü kullanılır.
  • En az 3 dörtlükten oluşur.

Deme (Deyiş) Örnekleri:

DEMEDİM Mİ?

Güzel âşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi

Yemeyenler kalır nâ-çâr
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi

Bu dervişlik bir dilektir
Bilene büyük devlettir
Yensiz yakasız gömlektir
Giyemezsin demedim mi

Çıkalım meydan yerine
Erelim Ali sırrına
Cân u başı Hak yoluna
Koyamazsın demedim mi

Âşıklar harâbât olur
Hak katında kutlu olur
Muhabbet baldan tatlı olur
Doyamazsın demedim mi

Pir Sultan Abdal şâhımız
Hakk’a ulaşır yolumuz
On iki imam katarımız
Uyamazsın demedim mi      ( Pir Sultan Abdal )

ŞÂH’A GİDELİM

Şu görünen yayla ne güzel yayla
Bir dem süremedim giderim böyle
Pirim ben gidiyom sen himmet eyle
Bu yıl bu yayladan Şâh’a gidelim

Eğer ekilir de bostan olursam
Şu halkın diline destan olursam
Kara toprak senden üstün olursam
Bu yıl bu yayladan Şâh’a gidelim

Bir bölük turnaya sökün dediler
Yürekteki derdi dökün dediler
Yayladan öteki yakın dediler
Bu yıl bu yayladan Şâh’a gidelim

Alınmış abdestim aldırırlarsa
Kılınmış namazım kıldırırlarsa
Sizde Şâh diyeni öldürürlerse
Bu yıl bu yayladan Şâh’a gidelim

Pir Sultan Abdalım dünya durulmaz
Tâlip Pîre varmak ile yorulmaz
Ala gözlü Şah karşımdan ayrılmaz
Bu yıl bu yayladan Şâh’a gidelim

( Pir Sultan Abdal )

HAK YOLUNA GİDENLERİN

Hak yoluna gidenlerin
Asâ olsam ellerine
Er pîr vasfın edenlerin
Kurban olsam dillerine

Bir üstada olsam çırak
Bir olurdu yakın ırak
Yapsalar kemiğim tarak
Yâr zülfünün tellerine

Yönüm Hakk’a döndürseler
Kemiğimi kavursalar
Harman gibi savur salar
Mahabbetin yellerine

Torunuyuz bir dedenin
Tohumuyuz bir bedenin
Münkir ile ceng edenin
Silah olsam bellerine

Seyrânî kaldır parmağın
Vaktidir Hakk’a durmağın
Deryaya akan ırmağın
Katre olsam sellerine

(Seyrânî)

Bir Cevap Bırakın

E-mail adresiniz yayınlanmamaktadır.