Divan-ı Hikmet Nedir?
Divan-ı Hikmet Nedir : 12. yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılmış dini, tasavvufi ve öğretici özellik taşıyan kıymetli bir eserdir.
Divan-ı Hikmet, 12. yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından dörtlüklerle ve hece ölçüsüyle yazılmış dini, tasavvufi ve öğretici bir eserdir.
Dörtlüklerin her birine “hikmet” adı verilmiş ve bu hikmetler Orta Asya ve Anadolu’da yayılarak halkı derinden etkilemiştir. Yesevilik tarikatının da kurcusu olan Ahmet Yesevi daha sonra Anadolu’da kurulan pek çok tarikata kaynak olmuştur.
Genel olarak dervişlik hakkında övgülerden bu dünyadan şikayetten cennet ve cehennem tasvirlerinden, peygamberin hayatından ve mucizelerinden bahsedilir. Dini ve ahlaki öğütler veren şiirlere de yer vermiştir. Hece ölçüsü olarak 4+3 ve 4+4+4 kullanılmıştır.
Türkistan’da yetişen önemli velilerden olan Hoca Ahmet Yesevi, Türkler arasında hem İslam’ın yayılması hem de çok iyi anlaşılmasında büyük emekleri olan Mansur Ata, Abdulmelik Ata, Süleyman Hakim Ata, Muhammed Danişmend, Muhammed Buhari (Sarı Saltuk) Zengi Ata, Tac Ata gibi isimlerin yetiştirilmesinde etkili olmuştur. Yine bu isimler, Anadolu’da Ahi Evran, Mevlana, Hacı Bektaş, Yunus Emre, Tapduk Emre gibi kişilerin yetiştirilmesinde etkili olmuştur. Bu sebeple Ahmet Yesevi’nin hikmetli şiirleri sade ve halkın anlayacağı dilde olan Türkçesiyle Çin’de Marmara sahillerine kadar yayılarak Türk milletine birer ışık olmuştur. Hoca Ahmet Yesevi’nin asıl adı Ahmet bin İbrahim bin İlyas Yesevi olup, Piri Sultan, Hoca Ahmet, Kul Hace Ahmet diye de tanınır.
Divân-ı Hikmet nüshalarının muhteva bakımından olduğu kadar, dil bakımından da önemli farlılıklar arz etmesi, bazılarınca farklı şahıslar tarafından farklı konumlarda meydana getirildiği kanaatini ortaya koymaktadır. Bir kısmı kaybolan veya zamanla değişikliğe uğrayan Hikmetler derlenirken araya aynı ruh ve ifadedeki yeni Hikmetler de ilave edilmiş, böylece gittikçe aslından uzaklaşmış gibi görülmektedir. Buna rağmen bu Hikmet’te, kime ait olursa olsun temelinde Ahmed Yesevî’nin inanç ve düşünceleri, tarikatının esasları bulunmaktadır.
Hikmetler, Türkler arasında bir düşünce birliğinin teşekkül etmesi bakımından çok önemlidir. Bir yandan Hikmetlerin pek mühim ekseriyeti muhteva ve tema itibariyle dini telkinlerden ve İslamî telâkkilerden ibaret iken, diğer yandan da Hikmetlerin pek az bir kısmı, doğrudan doğruya millî hayatın izlerini taşımaktadır.
Hikmetlerdeki bu millî unsurlar, dış yapıda, yani vezinde ve söyleyişte de kendisini hissettirmektedir. Bu yönlerden bakıldığında bütün şiirlerin millî unsurlarla örülü olduğu görülür.
Mesela, Ahmet Yesevî’nin adı veya mahlâsı her Hikmet’in son dörtlüğünde verilmiş ve şiirin hazzı, estetiği bütün mısralara yayılmış olmakla beraber fikrî ağırlığı, mesajı son dörtlüğe bırakılmıştır. Bu itibarla, ‘Hikmetleri meydana getiren maddî ve manevî dinamiklerin tamamıyla Türk halkının yaşayış ve düşünüşünden ilham almış olduğunu ifade etmeliyiz.