Deyimlerin Ortak Özellikleri Nelerdir?
Deyimlerin ortak özellikleri genel olarak şöyle listelenebilir;
Deyimler kısa ve özlü sözlerdir.
Deyimler kural bildirmezler.
Deyimler kalıplaşmış sözlerdir, kalıplaşırken de güzellik kazanmış söz guruplarıdır.
Deyimler en az iki sözcükten oluşur.
Deyimler bir duyuyu bir inanışı belirtirler.
Bazı deyimler eylem çekimi değiştirilerek atasözüne dönüşebilir. Bunun tam tersi de mümkündür.
Deyimlerin çoğunda sözcükler gerçek anlamı dışında (mecazi anlamda) kullanılır.
Deyimler duygu ve düşüncelerimizi anlatırlar.
Deyimler bazen yan yana gelerek atasözlerini oluştururlar. Örnek olarak: (Acı patlıcan) bir deyimdir. (Kırağı çalmak) da bir deyimdir. Ancak (Acı patlıcanı kırağı çalmaz) sözü bir atasözüdür.
Deyimlerde hikâye özellikleri de bulunabilir. Deveye (Boynun eğri) demişler, (Nerem doğru ki) diye cevap vermiş.
İnanışları deyimlerde bulabiliriz.
Dualar, yalvarışlar deyim şeklinde olurlarsa deyim olarak kabul edilebilirler. (Yaşı benzemesin.)
Deyimler cümle hâlinde, söz öbeği olarak veya iki sözden oluşmuş bir şekilde bulunurlar.
Deyimler bileşik kelime hâlinde yazılmamalıdır. Yazılırsa deyim özelliğini kaybederler.
Deyimlerin, deyim gibi görünen güzel sözlerden farkı kısa zamanda silinip gitmemeleridir.
Deyimlerde bazen kafiye özelliği de bulunur (iki arada, bir derede).
Bazı benzetmeler deyim sayılabilir. (Arı kovanı gibi işlemek.)
Anlatım güzelliği olmayan deyimler de vardır. (Olan oldu).
Deyimleri bir anlatım kalıbı olarak görmek mümkündür.
Deyimler ustaca ve bilgece söylenmiş, düzenlenmiş sözlerdir.
Bazı sözler vardır ki sonlarındaki fiilin biçimi değişince deyim de değişir.
(Doğmadık çocuğa don biçmek) bir deyimdir. (Doğmadık çocuğa don biçilmez) ise bir atasözüdür.
Deyimlerin eskisi ve yenisi vardır. (Yeşil ışık yakmak.) Yeni bir deyimdir.
Deyimler ulusal damga taşıyan dil varlıklarıdır.
İkilemeleri ayrı yazıldığında deyim saymak gereklidir. (Ufak tefek. Aşağı yukarı.)
Argo olarak söylenmiş sözler de deyim olabilirler.(Yağ çekmek-Dalga geçmek.)
Günümüzde kullanılan güzel sözler zamanla deyim olabilirler.
Deyimler gerçek anlamlarında ise başka dillere çevrilebilir, gerçek anlamında değilse çevrilemezler.
Deyimlerdeki zamirlerin kişileri değişebilir. (Bana göre hava hoş. -Sana göre hava hoş.)
Bazı deyimlerin anlamları yarım bırakılmıştır. (Çal kapı…)
Deyimlerde denemelere, hükümlere, yargıya dayanan özellikler yoktur.
Deyimler emir, nasihat vermezler.
Deyimler klişeleşmiş ve bağımsız kelime guruplarıdır.
Deyimlerin mastarlarla kullanılanları da vardır. (Yolu düşmek, sona ermek.)
Deyimler, atasözlerinde yardımcı söz gurubu oluştururlar. (Gözü çöplükte kalmak) deyimdir. (Horoz ölür, gözü çöplükte kalır) sözü ise hüküm bildirir, atasözüdür. Burada görüldüğü gibi deyim, yardımcı madde olarak kullanılabilir. Ama her atasözünde deyim vardır diye düşünmek hatalıdır, çünkü yoktur.